Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Paket Başınıza Geçsin


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 01 Ekim 2013
Geçerli Tarih: 18 Mayıs 2024, 16:53
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=15648


Paket Başınıza Geçsin

 

Günlerdir paket,paket diye ısıtıp ısıtıp önümüze konulan açıklamalara bakınız!

Başınıza çuval geçirilmesi sizin pek hoşunuza gitmişti de,"ABD askerlerinin burnu kanamadan evlerine dönmesi için dua ediyorum" demiştiniz.

Paket başınıza geçsin sizin!

Günlerdir paket,paket diye ısıtıp ısıtıp önümüze konulan meşhur paketten;

Günlerdir reklamı yapılan "paket"ten çıkan büyük adım,kamuda türban serbestisi ve "nefret suçlarıyla mücadele" adı altında gericiliğe dokunulmazlık kazandırılması oldu.

Alevilere yönelik çıkan tek şey,"Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi" oldu.

Kürtler için, anadilde eğitimin "parası olana" verilmesi kararlaştırıldı.Paketten çıkan "eşantiyonlar" ise ilkokul andının kaldırılması,köy isimlerinin iade edilmesi ve seçim propagandasında Türkçe dışındaki dillere izin oldu.

Terörle Mücadele Kanunu,Özel Yetkili Mahkemeler gibi kamuoyunda çokça tartışılan konular ise "paket"te yer bulamadı.

Kılık- kıyafet yönetmeliğini değiştirerek kamu kurumlarında baş örtüsü yasağını kaldırdıklarını,

Okullardaki ulusal bilinci güçlendiren andımızı kaldırdıklarını,

Birde klavyeye özgürlük adı altında Türkçe dil birliğini ortadan kaldıracak Kürtçe bir kaç kelimeyi Türkçe'ye monte ettiklerini açıkladılar.

Bizim memlekette akıllıdan geçemezsiniz!

Öyle bir kitle varki,başörtüsü de,başörtüsü diye tepinip duruyorlar,varsa yoksa başörtüsü!

İran kadınları başlarını açabilmek için mücadele ederken bizim o pek akıllı ve dini bütün kadınlarımız ise,başımı örteyimde gerisi ne olursa olsun diye bu açılan paketten çok mutlu oldular.

Herkes gider Mersin'e,biz gideriz tersine,

Aman yarabbim sen akıl ver bu şaşkınlara...

Böyle akıllı kadınlarımız bu gece toplanarak kendi aralarında kek partisi bile düzenlediler,arada balkonda sigaralarını tüttürerek ayakları yerden kesildi.

Üstünden başından akıl akan önemli bir kitle ise,Klavyeye özgürlük allamasından,

"Abi artık klavyeden özgürce yazabilecez,yaşasın"diye mutluluktan ne edeceğini şaşırmış durumdalar.

Eflatun'a sorarlar;

"Sen filozof musun?" diye;

"Hiçbir şey bilmediğimi bildiğim için evet ben bir filozofum"der.

Atatürk'ü ziyaret eden bir grup;

"Atam bize ne miras bırakıyorsunuz?" der.

Atatürk;

"Sizlere akıl ve bilimi miras bırakıyorum,bilimden ve akıldan vazgeçmeyin"der.

Şu AKP insanlarımızı ne hale getirdi.

"Sanatın içine ederim"diye diye,bilimden ve akıldan son derece uzaklaştık.

Koca bulamayan kızlar ağaçlara çaput bağlıyorlar,

İş bulamayanlar yatırlara yüz sürüyorlar!

Allah sonumuzu hayır etsin...

AKP PAKETİ AL BAŞINA ÇAL

AKP hükümeti tarafından uzun süredir üzerinde çalışıldığıbildirilen ve büyük bir sansasyon yaratacağı belirtilen “Demokrasi Paketi” Başbakan tarafından bugün kamuoyu ile paylaşıldı.

Demokrasinin gelişmesine, hak ve özgürlüklerin genişlemesine katkısunacağı ilan edilen paket açılırken bile basın özgürlüğü ihlal edildi. Basına yasak ve ayrımcılık sürdürüldü. Sansürcü yaklaşım, bugün paketin açıklandığıbasın toplantısında bazı gazete, televizyon ve ajans muhabirlerinin izlemesini yasakladı. Toplumsal kesimlerin büyük oranda düşünce ve önerileri alınmadan, onların talep ve sorunlarına yer verilmeyen bu paketin, tamda ortaya çıktığısürece benzer bir şekilde, bir kısım basın yayın organlarına sansür konularak ortaya dökülmesi kaygı yaratmaktadır.

12 Eylül darbesi sürecinden bu güne her geçen gün ülkenin sorunları derinleşirken, toplumun büyük bir kesimi işsizlik ve yoksullukla inim inlerken, inkar ve imha politikaları sonucu ortalık kan deryasına dönmüş,gözyaşı anne ve babaların kaderi haline dönüştürülürken, cezaevlerinde insan hakları ihlalleri boyutlanarak sürerken ve hasta tutuklular yargıdan aldığıcezanın dışında birde tedavileri esirgendiği için ölüme mahkum edilirken, işçiler taşeron sistemi altında örgütsüz, iş güvencesiz, açlık sınırının altında çalıştırılıp, iş cinayetlerine kurban edilirken, kadın cinayetleri her gün gazete manşetlerinden düşmezken, eğitim ve öğretim sistemi kangren haline dönüştürülmüşken, inançlar üzerinde politika yapılarak farklı kimlik ve inançların talepleri görmezden gelinip cami cemevi projeleri ortaya sürülerek asimilasyon devlet politikası haline getirilirken, sürek avına dönüşen gözaltıve tutuklamalara ara verilmezken, yargı üzerindeki devam eden baskılarla hukuk hükümetin sopası haline getirilmeye çalışılırken; toplumun demokrasi talebi oldu bittiye getirilerek ülkenin doğası değişik isimlerle gündeme getirilen projelerle katledilirken bu paket acaba hangi derde deva olacaktır.

AKP’nin paketi;

Ne çalışma yaşamıyla ilgili sendikal örgütlenme, kayıtdışı, taşeron sistemi, iş cinayetleri ve sendikal barajların yarattığı sorunlara,

Ne insan hakları ihlallerine,

Ne düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin ortadan kalkmasına,

Ne kadın cinayetlerinin son bulmasına,

Ne Kürt sorununun çözümüne,

Ne 12 Eylül darbesinin yarattığı tahribatların ortadan kaldırılmasına,

Ne yaşanılan doğal çevrenin korunmasına,

Ne cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin yaşadıkları insanlık dışıuygulamaların son bulmasına,

Ne yargının bağımsız bir şekilde görevini yapıp hukukçuların özgürce savunmalarını yapmalarına,

Ne evinden, köyünden, yurdundan zorla göç ettirilenlerin zararlarının karşılanarak kaygısız bir şekilde geri dönmelerine,

Ne tüm ülke insanının barış içinde, eşit ve kardeşçe yaşamalarına olanak sunmayacaktır.

Açıklanan paket, seçim öncesi büyük bir aldatmacadır. Bu paket bir son değildir denilerek, ülkedeki talep sahibi geniş halk yığınlarının tepkilerini azaltmak ve beklentilerinin sürmesi sağlanarak oy devşirmesi amaçlanmaktadır.

Son birkaç yıldır demokratikleşme konusunda sürdürüldüğü ifade edilen çalışmaların devamında böyle yetersiz bir paketin ortaya çıkması büyük talihsizliktir. Bu, AKP iktidarı ve söyledikleri onca yaldızlı laflarısorgulamaya neden olacak bir çalışmadır. Eminiz ki halkımız ortaya çıkan paketi iyi değerlendirecek ve seçimlerde ortaya koyacağı özgür iradeyle, “AKP paketi al başına çal” diyecektir.

Dev. Maden – Sen Yönetim Kurulu

Paket çeşitlemeleri... Kemal Okuyan

Açılım paket, açılım paket, açılım paket… Erdoğan’ın siyasi yaşamı böyle geçecek anlaşılan. Açılarak-saçılarak, paketleyerek…

Şimdi sıra demokrasinin bir kez daha paketlenmesine geldi.

Bugün açıklayacak. Özgürlükleri, özgürlük arayanları, Alevileri, Kürtleri, işçileri, aydınları, kadınları paketleyecek, üzerine de türban bağlayacak.

Paket vardır, açarsın, içinden demokrasi, insan hakları, refah, bolluk çıkar. Bizimkisi ise paketlemekle meşgul. “Demokrasi” dedikçe, özgürlükler tırpanlanıyor, en temel insan hakları buhar oluyor. Anlayacağınız Erdoğan harbi harbi paketliyor.

“Adamcağız daha açıklamadan bu önyargı neden” diye soracak olursanız, bu konuda önyargımıza güvenimiz tam. Yargıya güvenmiyorsanız, önyargınıza güveneceksiniz!

Tamam, önceki gün, “özgürlük savaşçısı” diye kutsadığı El-Kaidecileri bir anda satıp, terörist olarak nitelendirebildiğine göre, Erdoğan hızla yön değiştirme yeteneğine sahip bir siyasetçi. Yani, dün paketten tantana ile çıkardığını yarın paketleyip derdest edebilir.

Ancak… Biliyoruz ki, özgürlükler Erdoğan’ın paketine sığmıyor!

Emekçi haklarının pakete girmesi için daha da budanması gerekiyor. Kürtlerin eşitlik taleplerine beyefendinin paketinde yer açılması için onların dilini yutmasından başka çare yok. Cemevleri pakete ancak caminin içinden geçerek duhul olabiliyor. Kadınlar için paket alacakaranlık. Etek, resim, heykel, opera, alkollü içecek, bilim Erdoğan’ın paketine giremiyor!

Erdoğan paketledikçe “yetmeeeez ama evet” diye çığrışanların sesi ise bu sefer pek az çıkıyor. Onlar da yoruldu, aç-kapa demokrasisinin neresinden tutacaklarını şaşırdılar.

Bir de işin aslını herkes gibi onlar da biliyor. Erdoğan kendisinin paketlenmesini engellemek için yeni paket açıklıyor. Paketlenmemek için Kürtleri paketinde istiyor, paketlenmesini geciktirmek için Alevilere bir kez daha paketinde yer açıyor. Ama dediğim gibi, özgürlükler bu pakete sığmıyor.

“Biz sığdırırız, paket Erdoğan’ın değil hepimizin” denecektir muhakkak. Mücadelenin pakete şekil verdiğinden, her şeyi Erdoğan’ın belirlemediğinden dem vurulacaktır.

Doğrudur, mücadele belirler. Doğrultu varsa…

Erdoğan’ın doğrultusu belli. Paketi de. Daha bunu kavramadan, Erdoğan’ın ne yapmak istediğini anlamadan neyin mücadelesi! Yeri geldiğinde Erdoğan’a övgü düzenlerin kaderi her zaman paketlenmektir. Kendi doğrultusu belli olmayanların da…

Paketlenecekler ve paketinin peşinden gitseler de, Erdoğan’ın paketlenmesini engelleyemeyecekler.


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster