Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


İNSANIN ELİ KALEMİNE GİTMİYOR!


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 10 Ağustos 2010
Geçerli Tarih: 18 Mayıs 2024, 19:00
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=1443


Heryer toz duman, dakikada bir gündem değişiyor, kafalar karışıyor!

İnsan ne düşüneceğini, ne yapacağını şaşırıyor doğrusu,

Hele de benim gibi bir cahilsen yandı gülüm keten helva!

Bir Gazzze konusu, vavelyası, derken bir bakıyorsunuz bu adam Rusya ile nükleer anlaşma imzalıyor!

Hoop ordan ABD Başkanı Obama'nın dizinin dibinde "Vereceğiniz her görevi yapmaya hazırım" deyiveriyor!

Kendimi aptal yerine konulmuş hissediyorum.

Bu arada ülkede askerler öldürülüyor, ülkenin her yanı bir yağma ve talan içinde, esnafta siftah yok, 6 milyon işsiz insanımız açlıkla boğuşuyor, emekliler çaresiz, fındığımız ortada kalmış, sahipsiz!

Böyle bir Başbakan tarihte hiç görüldü mü?

Başka bir ülkede bir örneği daha var mı?

Alçalan, yükselen, bağırıp çağıran, bazen demokrat, bazen diktatör kılıklı bu adam neyin nesi?

Bu adam nerde yetişti?

Çocukluktan beri biat kültürüyle yetişmiş, hayatı dar bir pencereden görmüş birisi bu adam. Kasımpaşa'dan bir gün olsun kalkıp çiçek pasajına gitmemiş, sevgilisiyle elele boğazda gezmemiş birisi bu adam.

Dar alanda yetişmişliğin hıncını, öfkesini şimdi kendinden farklı hayatlar yaşayan insanlardan çıkarıyor. Onun daracık penceresinden ancak Sudan, Arap Emirlikleri, Yemen görünüyor; kadınsız, renksiz, hayatsız ülkeler...

İşte Türkiye'yi de o renksiz ülkelere benzetmek istiyor, bir bölümünü de benzettiler zaten, Müzik yok, içki yok, tiyatro yok, eğlence yok,...

Anadolu'daki yaşamlar ile kıyı kentlerindeki yaşam arasında dağlar var. Bu anadolu kentleri kapitalizme bağımlı olarak sanayileşmekte olan kentlerdir fakat sendikalaşma düzeyi neredeyse sıfırdır. Seçilen yerel yönetimler, atanan valiler, kaymakamlar, kamu görevlileri, YÖK ve Cumhurbaşkanı tarafından atanan üniversite rektörleri, sanayiciler, tüccarlar, esnaflar gibi bunların kurdukları sivil toplum örgütleri, yerel gazeteler ve tv kanalları, bağlı oldukları meslek odaları da ezici çoğunlukla muhafazakardır. Bu kentlere oligarşik-otokratik bir düzen egemendir. Bu kentlerde demokrasi de, çoğulculukta kağıt üzerinde vardır. Bireysel özgürlük kavramının esamisi okunmamaktadır.

Bu oligarşik-otokratik düzen AKP eliyle sürekli desteklenmekte, kalıcılaştırılmaktadır. Başbakan'ın temel siyasi amacı bu düzeni ne pahasına olursa olsun Türkiye geneline yaymak, AKP'yi değiştirilemez kılmaktır. Çeteleşme dışında uyduruk ergenekon davaları, TSK'nın denetim altına alınma çabaları, karşıt medyaya yönelik baskılar, bunların tümü ana planın parçalarıdır. Şimdi sıra yüksek yargıya gelmiştir eğer bu kale de düşerse yolu yarılamış olacaklardır.

AKP, demokrasiden biraz olsun nasibini almamış bir biat/reis örgütlenmesidir ,amacına yönelik kazandığı her başarı Türkiye'yi demokrasiden biraz daha uzaklaştırmaktadır. 12 Eylül referandumu bu açıdan çok önemlidir.

Bu refarandumdan kesinlikle HAYIR çıkmalıdır.

Aksi halde yaşadığımız bu zor günleri bile arar hale geliriz.


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster