Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


EMASYA KALDIRILMIŞ DA NE OLMUŞ?


Açıklama: EMASYA KALDIRILMIŞ DA NE OLMUŞ?
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 06 Şubat 2010
Geçerli Tarih: 18 Mayıs 2024, 17:56
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=137


    EMASYA KALDIRILMIŞ DA NE OLMUŞ?

Hükümet EMASYA protokolünü iptal etti.

Bilindiği gibi bu  olan, kentteki asayiş sorunlarına askerin direk müdahil olmasını sağlayan bir protokoldü. Ancak protokol yalnızca müdahale serbestisi sağlamıyor aynı zamanda askerin vatandaş hakkında istihbari çalışmalar yapmasına da olanak sağlıyordu.

Şimdi bu protokol iptal edildi.

Darbe planlarına dayanak olan bu protokol askerin sivil siyaset üzerindeki vesayetçi tutumuna hem iyi bir örnek ve hem de bu vesayeti daha da güçlendiren bir role sahipti. Bu protokol sayesinde polis tarafından izlendiğimiz ve takip edildiğimiz yetmezmiş gibi bir de asker tarafından takip edildik, fişlendik.

Bu protokolün iptali demokratik açıdan önem taşıyan bir şey kuşkusuz. Erdoğan'ın iptal edeceğiz demesinden yalnızca bir iki gün sonra iptal edilmiş olması da bazı çevrelerde Erdoğan’ın politik karizmasını yükselteceği beklenebilir. Hatta kimi çevreler açısından “can çekişmekte olan” askeri vesayete bir öldürücü darbe olarak da nitelenebilir.

Fakat kazın ayağı öyle değildir.

Türkiye'de bir protokol olmadan da bazı işleri halletmek her zaman mümkündür. Askeri vesayete öldürücü bir darbe vurulmak isteniyorsa sonuçla uğraşmak yerine, sebeple uğraşmak yeğlenmelidir. “Milli güvenlik siyaset belgesi” yerli yerinde durmaktadır. Bu belge gizli olma özelliğini sürdürmektedir ve aynı zamanda MGSB EMASYA protokolünün ve olasılıkla daha başka ve bilmediğimiz protokollerin de ilham kaynağıdır. Bu nedenle MGSB’nin içeriği açıklanmalı ve belge iptal edilmelidir.

Peki o zaman sorun çözülmüş olacak mıdır? Hayır ama daha ileri bir adımın atılmış olacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Ancak dedik ya sebeple uğraşmak gerekir diye, sebeple uğraşılacaksa evvele yapılması gereken şey MGSB gibi belgelere olanak veren 12 Eylül anayasasının ortadan kaldırılması ve yerine demokratik bir anayasanın yapılmasıdır. İşte o zaman askeri vesayete ciddi denebilecek bir darbe vurulabilir.

Erdoğan’ın EMASYA protokolünü çarçabuk iptal ettirmesinin geri planında, MGSB ve anayasa ile uğraşmaya cesaret edememesi yatıyor. Anayasa değişiklikleri hakkında çok laf söylendi ama somut ve elle tutulur bir adım söz konusu değil.

Peki anayasa değişse askeri vesayet sönümlenmiş mi olacaktır?

Hayır.

Dedik ya sebebe bakmak lazım diye. EMASYA protokolünün sebebi MGSB, MGSB'ninki 12 Eylül darbe anayasası. Peki 12 Eylül darbe anayasasının güncel en sağlam dayanağı ne? Kürt sorununun çözümsüzlüğü.

Darbe anayasasının kabulünden bu güne 30 yıla yakın bir süre geçmiş olsa da bir hukuksuzluk abidesi olarak bu anayasanın güncel dayanağı Kürt meselesi.

Biran durup düşünelim: ülkenin coğrafi olarak büyük bir kısmında silahlı bir çatışma yaşanıyor. Çatışmayı asker sürdürüyor. Ülke nüfusunun tümü direk ya da dolaylı olarak bu çatışmaların etkisi altında yaşıyor. Ayrıca bir psikolojik savaş sürdürülüyor. Psikolojik savaşı asker sürdürüyor. Bütçenin aslan payı savaşa aktarılıyor. Bu payı asker alıyor. Askerin OYAK'ı var, SKGV var, vergi vermiyor. Asker tehdit olarak Kürtleri, devrimcileri, müslümanları göstererek darbe planı yapıyor, suç örgütü kuruyor, suç işlemiş olanları koruyor.

Tüm bu “kahramanlıklar”, Kürtler memleketi bölecek diye meşru hale getiriliyor.

Bu türlü “kahramanlıklara” ihtiyacın olduğu bir memlekette, askerin sazı elinden bırakması mümkün mü?

Bu türlü “kahramanlıklara” ihtiyacın olduğu bir memlekette nihai olarak sivil siyasetçilerin askerden sazını bırakmasını gerçekten istemesi mümkün mü?

Marx'ın meşhur belirlemesiyle “insan yaşadığı gibi düşünür.”

Toplum da öyle.

Savaşın ve çatışmanın hakim olduğu bir ülkede askere her zaman siyasette de, siyaset dışında da ihtiyaç olur. Olmasa da oldurulur.

Askeri vesayetin güncel ve tarihsel nedenleri var. Bugün en önemli güncel neden Kürt sorununun çözümsüzlüğü. En önemli güncel neden ortadan kalkarsa, tarihsel nedenleri ortadan kaldırmak daha kolay olacak.

Sonuç olarak bizim Erdoğan'a önerimiz atın önüne arabayı koşmaktan vazgeçmesi ve arabayı atın arkasına koşması.

EMASYA’yı iptal edip bunu demokratik bir tutum gibi pazarlamaya çalışacağına eğer gerçekten -askere rağmen- demokratik bir tutum alma cesareti varsa 12 Eylül anayasasını kaldırmalı ve yerine demokratik bir anayasanın geçirilmesini sağlamalıdır. Yeni bir anayasanın koşullarını oluşturmak açısından da bir an evvel var olan muhataplarıyla görüşerek Kürt sorununu çözmesidir. Bunu yapmazsa tarih başbakanı yalnız başarısız değil aynı zamanda bir korkak olarak sonsuz bir teşhir direğine çivileyecektir.

Bizden söylemesi.

                                                                                                                      N.ZAFER


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster