Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Tarım Satış Koop ve Birliklerinin Yeniden Yapılandırılması


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 19 Ocak 2013
Geçerli Tarih: 08 Mayıs 2024, 04:21
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=12944


TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ VE BİRLİKLERİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI (BİRLİKLERİN ÖZERKLEŞTİRİLMESİ)

 

 

16 Haziran 2000 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 4572 Sayılı Tarım Satış Kooperatifi ve Birlikleri Kanunu ile birlikler özerkleşme adı altında özelleştirilecek,tüm mal varlıkları elden çıkarılacaktır.

Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin hüviyetindeki işletme ve tesislerin,anonim şirket statüsünde bir tüzel kişilik olarak kurulup faaliyet yürütebilmesinin önünü açan yeni yasanın uygulanması ile yukarıda bahsettiğimiz birliklerin sanayi tesislerinin hepsinin satılmasının önü açılmış oluyor. (Bu projenin de hayata geçirilmesi için birliklere ayrılan para toplam 149 milyon dolardır.)           

Bugün; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı,Tarım ve Köyişleri Bakanlığı,TSKB Yöneticileri ve birlikler pastasına sahip olmak isteyen sermaye kesimleri,birliklerin çiftlik haline gelmesinin sorumluları kendileri değilmiş gibi,yeni yasayı "Birlikleri kurtarmak" adına alkışlıyorlar.

Yıllardır birliklerin içini boşaltanlar,şimdi de bu durumun yeni yasayla düzeleceğini,çünkü yeni yasanın özerkliği sağlayacağını söylüyorlar.           

Oysa tekelci sermayenin Dünya genelinde sürdürdüğü programın bir uzantısı olan ulusal tarımları bitirme amacıyla hazırlanan ve tarım KiT'lerini ve kooperatiflerini çökertme ve tasfiye etme girişiminin ön ayağı olan yasanın; TSKBirliklerini bağımsız hale getirmeyeceği ve özerklik sağlamayacağı ortadadır.           

Dünya Bankası tarafından desteklenen ve Türkiye tarımında yapısal dönüşümü öngöreceği iddiası ile hazırlanan Tarım Reformu Uygulama Projesinde yer alan "Birliklerin elzem olmayan mal varlıklarının satılması" kararı ve konu ile ilgili tüm yetkilerin Yeniden Yapılandırma Kuruluna verilmesi,nasıl bir özerklik dayatıldığını gösteriyor. 

57.Hükümetin önüne "Yeniden Yapılandırma" adı altında konulan TSKB'leri çökertme ve tasfiye etme politikası,tarımın Türkiye'de tamamen bitirilmesinin bir gereği olarak görülüyor.

TSKB'leri özerk ve mali yönden bağımsız hale getireceği söylenen yeni yasa ile birliklere bağlı sanayi işletmeleri elden çıkarılacak ve birliklerin malları istenildiğinde,istenilen kişiye peşkeş çekilebilecek,zengin çiftçiler ve onlarla işbirliği halindeki üniversite çevrelerinin çoğu özerkleşmeyi savunuyor.

Ancak üretici çiftçi için özerkleşme bir tuzaktır.

Yönetimde var olanların,yönetimlerini daha ince hesaplarla devam ettirmesidir.

TSKB Yasasının çıkması ile birlikte son zamanlarda Fiskobirlik ve Çukobirlik'de yaşanan gelişmeler,TSKB'ne nasıl bir son hazırlandığını göstermektedir (Fiskobirlik'e bağlı 20 kooperatifin kapatılması ve 14 adet arsa,depo ve bina için satış kararının alınması, Çukobirlik'de ise Boya-Baskı ve İplik-Dokuma fabrikalarının satışa çıkarılması,tüm Birliklerden binlerce çalışanın tasfiye edilmesi gibi)

Ayrıca özerkliğin sadece halkın birikimleri ile oluşan bir kurumun haraç mezat satılmasına engel olan pürüzlerin temizlenmesi anlamına geldiği de ortadadır.           

Aralık 2001'de yapılan Ulusal Tarım Kongresinde Prof.Dr.Oğuz Oyan bu konu ile ilgili olarak "Yeniden Yapılandırma Kurulu kurdular,bu Birliklerin eski borçlarının tasfiye edilmesi için onlara bir sevr anlaşması imzalattılar.Bunları imzalamayanların eski borçlarını ödeyeceğini, imzalayanların ise bu Yeniden Yapılanma Kurulu denilen Dünya Bankasının telkinlerine açık kuruluşun etkisi altında ellerindeki sanayi tesisleri elden çıkaracaklarını kabul etmelerini şart koştular.

Elimizdeki imzalı belgede var. İsteyen olursa fotokopisini sunabiliriz" demiş ve olaya da açıklık getirmiştir.

TOBB Başkanvekili ve ATB Başkanı Faik Yavuz'un T.S.K.Birlikleri hakkındaki görüşlerini (Nisan 2003 Ekonomik Forum );

"Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri kuruldukları ilk yıllarda çok faydalı hizmetler yapmışlardır.Ülke tarımının gelişmesinde önemli roller üstlenmişlerdir.Ancak,hükümetlerin uyguladıkları popülist politikalardan TSKB'ler de ağır yaralar almışlardır.Günümüzde TSKB'ler ekonomik ömürlerini tamamlamışlardır.Uygulanan liberal ekonomi politikaları,kalkınma plan ve programları ile TSKB'lerin kapsama alanına giren ürünlerde devlet destekleme alımları daraltılmış ve 5 Nisan 1994 Ekonomik İstikrar Tedbirleri çerçevesinde bu ürünler tamamen destekleme kapsamı dışında bırakılmıştır. Zaten kıt kaynaklarla çalışmalarını sürdüren ve devletten beslenen TSKB'ler bu tarihten sonra iyice sahipsiz kalmıştır.

Ortaklarından aldıkları ürünlerin bedellerini dahi ödeyemeyen TSKB'lerin yeniden yapılandırma kapsamında tasfiye edilmeleri ve devletin üzerindeki yükün kaldırılmasıdır.

Bu süreç üreticiler için sancılı olabilir.Ama yapılması gereken budur.           

TSKB'lerden devlet desteği çekilmiştir.

2000 yılında çıkarılan yasayla birlikte tüm birliklerin kullanabilecekleri 231 trilyon liralık bir havuz oluşturulmuştur.Birlikler zaman zaman bu havuzdan kaynak kullanmışlardır.Ancak, birçok birlik,kullandıkları parayı geri ödeyememiş,ek süre talebinde bulunmuştur.Birçok birlik halen anapara ödemelerini zar zor yerine getirmiş,faiz borçlarını ise ödeyememiştir.

Bu havuz oluşturulurken,birlikler hem kaynak ihtiyacını karşılayacak,hem de para kazandıkça 2000 yılından önceki 2 katrilyon liralık borcu kapatacaklardı.Ama maalesef gerçekleşmedi." diyerek belirtmiştir.

Bu açıklamada bizlere sermaye çevrelerinin ve kuruluşlarının Birlikler hakkındaki görüşlerini çok açıkça göstermektedir.           

Diğer taraftan 4572 Sayılı Yasanın geçici maddesinin E/3.ncü bendinde ki "Kooperatif ve birliklere,genel bütçeden yeniden yapılandırma amacıyla 2000 yılı bütçesinden tahsis edilen ödenekler ile uluslar arası finans kuruluşlarınca desteklenen projeler için sağlanan doğrudan ya da dolaylı mali kaynaklar ve kredi teminatları dışında devlet veya diğer kamu tüzel kişilerinden herhangi bir mali destek sağlanamaz" hükmüyle,TSKB'nin idam fermanı da kabul edilmiştir.

Bu hüküm tarımsal kooperatiflerin maddi dayanaklarını tasfiyeden başka bir anlama gelmemektedir.

Hiçbir hükümran devlet,bir sektöre (Hele bu sektör işgücünün yüzde 30'na istihdam olanağı sağlayan bir sektörse) mali destek yapmayacağını yasa hükmü haline getiremez.

Tarım dışında hiçbir sektör için böyle bir hüküm konulmazken,bir tarımsal politika aracından yasa hükmüyle vazgeçen,hükümet ortakları nedenini tarım sektörüne açıklamak zorundadırlar.

Bu tavır sektöre karşı dostça bir tavır olmadığı kesindir.

Biz bu sektörün toplumu giydirmek ve doyurmak için çalıştığını biliyoruz.           

Bu konuyla da ilgili olarak Yeniden Yapılandırma Kurulu Üyesi ve TOBB Tarım Komisyonu Başkanı Tuğrul Yemişçi görüşlerini (Nisan 2003 Ekonomik Forum);

"2000 yılında çıkarılan yasadan sonra tüm birliklerin kullanacağı 231 trilyon liralık bir havuz oluşturuldu. Birlikler bu kaynaktan çeşitli miktarlarda kullandılar. Bunların geri ödemesi zaman zaman uzatıldı. Bu kredinin faizleri de çok düşüktü, daha sonra yükseltildi. Ancak en son geldiği noktada yüzde 37,5 faizlidir bu paralar. Faizlerini gecikmeli de olsa ödeyerek, tekrar bu kaynaktan yararlananlar var. Birliklerin 500-600 trilyonun üzerine çıkmıştır, hazine kayıtlarındaki borçları. Bundan sonra da başka bir yeni kaynak kooperatiflere tahsis edilmemiştir, edilmeyecektir de. Dünya Bankası programı böyledir, yasa da var, kaynak aktarılmayacak diye. Yeniden Yapılandırma Kurulu olarak yaptığımız sanki fon yöneticiliği gibi. Özeleştiri olarak söylüyorum bizim yaptığımız bu 231 trilyon lira anaparanın 2000 yılından sonraki fon yönetimini yapmak, bir de 2000 yılından evvelki 2 katrilyon liralık birlik borçlarını silmek" olarak açıklamıştır.

Bu kapsamda Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca son yapılan açıklamada;

"8 birliğin 2000 yılından önceki yaklaşık 749 trilyon liralık DFİF borcunun 30 Haziran 2004 tarihi itibariyle silindiği,yeniden yapılandırma çerçevesinde 5 Ocak 2005'e kadar Fiskobirlik'in 1 katrilyon 38 trilyon liralık borcunun yanı sıra 7 birliğin 412 trilyonluk borcunun da değerlendirileceği" belirtmiştir.


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster