Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Osmanlı'yı savunmaya kalkıştı!..
26 Kasım 2015, 20:39

Osmanlı'yı savunmaya kalkıştı!..

Cahil olmak ne güzel,herşeyi biliyorsun! Einstein

Osmanlı’yı savunmaya kalkıştı

Cahil olmak ne güzel,herşeyi biliyorsun! Einstein

Eynesil Meslek Yüksek okulunda konuşmacı olarak katılan gazeteci Ahmet Gürsoy,Osmanlı devletine ağır haketler edip siyaset yapınca Fikret Bodur’dan tepki gördü.

Eynesil'de taksicilik yapmakta olan Fikret Bodur,Osmanlı’yı savunacak bilgilere sahip bir akademisyen midir?

Bu Osmanlı savunuculuğu neymiş bir bakalım!

YALANCI BİR OSMANLI TORUNU - Irmak Doğa Çoğlu

'Sultan Abdülhamit’in torunu Ayşe Adile Osmanoğlu, bakın neler söylüyor!:

“Benim dedelerim o sarayları devletin parasıyla, devletin kasasından yapmadı. Kendi paralarıyla yaptı. Borç bile alsa, ödemeyi kendi kasasından yaptı ve dedelerimden hiçbiri devlet hazinesini boşaltmadı!”

Dostlar,Ayşe Adile Osmanoğlu’nun söyledikleri baştan aşağı gerçek dışıdır!

Sultan Abdülhamit’in torunu Ayşe Adile Osmanoğlu göz göre göre yalan söylemektedir! Yalnız dedesi Sultan Abdülhamit değil, ondan önceki padişahlar V. Murat, Sultan I. Abdülaziz ve Sultan Abdülmecit de sarayları devlet parasıyla, hem de yabacılardan alınmış borç paralarla yaptırdılar!

Devletin hazinesini boşaltmaları söz konusu değildi, çünkü hazinede para yoktu, hazine tam takırdı!

Osmanlı torunu Ayşe Adile Osmanoğlu’nun dedeleri, yabancılardan aldıkları borç parayla saraylar yaptırdılar. Sonra iflas bayrağını açıp her şeyleriyle yabancılara teslim oldular.

Osmanlı torunu Ayşe Adile Osmanoğlu’nun yabancılardan aldıkları borçları, Osmanlı yıkıp gittikten sonra, Türk milleti ödedi. Yani, 500 yıla yakın devlet yönetiminin tüm kademelerinden uzaklaştırdıkları, “Akılsız Türk” diyerek aşağıladıkları Türk Milleti ödedi! Yani; Türk milleti, 500 MİLYAR DOLAR Osmanlı borcu ödedi!

İşin özeti budur, şimdi biraz ayrıntılı olarak tarihi gerçekleri hatırlayalım.

Osmanlı İmparatorluğu tarihinde ilk kez 1854 yılında bir yabancı devletten borç aldı. İngilizlerden aldığı 200 bin Sterlin uzun vadeli borçla Osmanlı, dış borç batağına adım atıyordu. Girdiği borç batağı giderek büyüyecek, 1854–1875 sürecinde aldığı dış borçların tamamı 239 milyon lirayı bulacaktı. Osmanlı İmparatorluğu 6 Ekim 1875 günü, iflas ettiğini gazete ilanlarıyla duyurup alacaklı yabancı devletlere bildirdi! Osmanlı İmparatorluğu SIFIRI TÜKETMİŞTİ! Tüccarların, şirketlerin iflas ettikleri bilinmekteydi. Ancak bir imparatorluğun tıpkı akılsız, bilgisiz, deneyimsiz, tedbirsiz bir tüccar gibi iflas bayrağını açtığı görülmemişti!

Peki, Osmanlı’nın aldığı milyonlarca liralık dış borç paraları nerelere gitmişti?

Osmanlı, aldığı dış borçla hiçbir yatırım yapmamıştı!

Ne fabrika kurmuş ne de tarımı geliştirecek, üretimi artıracak projelere para yatırmıştı.

Osmanlı, yabancı devletlerden aldığı borç parayla saraylar, külliyeler, camiler yaptırmıştı.

Osmanlı padişahları, yabancılardan alınan borç parayla, Haremlerindeki seks köleleriyle ve oğlanlarla gece gündüz yatıp kalkmış, şarap içip günlerini gün etmişlerdi.

Hazinesinde para kalmayan, gırtlağına kadar dış borca batıp sonra da İFLAS ETTİĞİNİ ilan eden bir devlet ayakta kalabilir miydi?

İşte bu nedenle, 6 Ekim 1875 tarihi, Anlı Şanlı Osmanlı’nın gerçekten yıkıldığı tarihtir!

20 Aralık 1881 tarihinde Osmanlı Devleti, “Muharrem Kararnamesi” adıyla bir kararname imzalandı.

Bu kararname ile Düyun-i Umumiye İdaresi kuruldu.

Düyun-i Umumiye İdaresi demek, Genel Borçlar İdaresi demektir.

Dış borçlarını ödeyemeyince İFLAS EDEN, yani sıfırı tüketen Osmanlı’nın alacaklıları İstanbul’a geldi, bugünkü İstanbul Erkek Lisesi’nin binasına yerleşti. Osmanlı devletinin gelirlerinin bir bölümü bu yabancı idarenin emrine verildi.

Osmanlı topraklarında, Türkiye’de; tuz, balık avı, tütün, alkol ve damga pulu vergilerini yabancılar toplamaya başladı.

Topraklarında yabancıların vergi topladığı bir devlete, gerçekten devlet diyebilir misiniz?

Sıfırı tüketerek yıkılan Osmanlı’nın toprakları adım adım yabancıların eline geçmekteydi.

24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması ile genç Türk Devleti, Osmanlı’nın borçlarını da yüklendi!

Kamu Maliyesi Uzmanı Dr. Mahfi Eğilmez’in 2013 yılında yapmış olduğu hesaplamaya göre, Osmanlı’dan genç Türk devletine kalan borç yaklaşık 500 MİLYAR DOLAR.

Osmanlı’dan Türklere, 500 MİLYAR DOLAR BORÇ miras kalmıştı!

Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 500 MİLYAR DOLAR Osmanlı borcunu ödedi.

Bu tarihi gerçekleri, düpedüz yalan söyleyen Osmanlı torunu Ayşe Adile Osmanoğlu’nun suratına bir TÜRK TOKATI gibi yapıştırıyorum!

Tarihten ders alalım.

Sarayları olan Osmanlı, dış borç batağında boğuldu!

Yabancılardan aldığı toplam 500 milyar dolar borcu ödeyemeden yıkılıp gitti.

Günümüz Türkiye’sinde Osmanlı’dan kalan saraylar bulunmaktadır. Ancak bunlara ek olarak yeni Saraylar da yapılmaktadır! Ve Türkiye’nin dış borcu 500 milyar dolara yaklaşmıştır!

Uydurma Osmanlı hikâyeleriyle ve yalancı Osmanlı torunlarının palavralarıyla kandırılmak istenenler Uyanın da gerçekleri öğrenin'...

Geçmişten ders çıkartmayanlar da yıkılmaya ve yok olmaya mahkumdur!

Hakaret etti, Fikret Bodur’dan ağzının payını aldı!!

Eynesil Meslek Yüksek okulunda konuşmacı olarak katılan Gazeteci Ahmet Gürsoy, Osmanlı devletine ağır haketler edip siyaset yapınca Fikret Bodur’dan tepki gördü.

Eynesil Kâmil Nalbant Meslek Yüksek Okulu tarafından 29 Ekim Cumhuriyet bayramı dolayısıyla konuşmacı olarak çağırılan Yeniçağ Gazetesi Yazarı Ahmet Gürsoy’a Osmanlı devletine ağır hakaretten ve gündem dışı siyasi konuşmasından dolayı büyük tepki geldi. Konuşmasının başından sonuna kadar Osmanlı Devleti ve Padişahları için hakaret dolu sözler sarf eden Ahmet Gürsoy’a Gazeteci- Yazar Fikret Bodur tepki gösterdi. Kendine has bir üslupla konferansını sunmaya çalışan Ahmet Gürsoy, satır aralarında güncel siyasi olaylara karşı düşüncelerini ifade ederek genç izleyicilerin üzerinde etkili olmaya çalıştı. Onlardan destek istedi.

Bilimsel konuların dışına çıkarak siyaset yapan Ahmet Gürsoy, konuşmasında  “Atatürk cillop gibi Ayasofya ve Sultan Ahmet dururken kıytırık camilerimi satmış”,”Merkele hot diyecek adam lazım”, Osmanlı’dan kalan padişahlık günümüz Türkiye’sin de halen devam ediyor” “Bu düzeni değiştirmeye var mısınız gençler”,”Osmanlı ordusunda teknolojiyi kullanabilecek subay olmadığı için Çanakkale Savaşında Hıristiyan Limon Van Sanders komutan yapıldı, onların sayesinde zafer kazanıldı.”,”Osmanlıyı idare edenlerin kafası çalışmıyordu” ”cemaatler toplumu köleleştiriyor, sürüleştiriyor”,”millet PKK ile savaşmaya gitmiyor”,”Türkiye’de demokrasi demokrasi deniliyor, savaş varsa demokrasi yoktur” gibi subjektif, güncel tartışmalara ve tarihi gerçeklerle ters düşen konuşmasına rağmen solonda bulunan başta yüksekokul yönetici ve öğretmenleri tarafından hararetle alkışlandı.

Yaklaşık 40 dk süren konuşmadan sonra soru cevap kısmına geçildiğinde Gazeteci -Yazar Fikret Bodur söz hakkı istedi. Fikret Bodurun, Avrupa medeniyetine övgüler dizip Osmanlıya yaptığınız bunca hakaret içeren sözden sonra sizi kınıyorum” sözü salonda bir anda soğuk bir ortam oluşmasına sebep oldu.

Fikret Bodur, “Osmanlı devletinde padişahlığı yerden yere vururken hatta padişahlar için akla ziyan sözler sarf ederken Avrupa’yı medeniyet diyarı ilan ettiniz. Ama bizdeki padişahlığı yerden yere vururken günümüz dünyasında Avrupa’nın Birçok ülkesinde hale krallık var (İspanya, İngiltere, Belçika, Hollanda vb) ve bunları yok sayıp Osmanlıyı rencide eden konuşmalarınızdan dolayı siz kınıyorum” dedi.

 Bodur, konuşmasına devam ederek,” Osmanlı devleti padişahlarının hemen  hepsi devrinin ilim ve fen bilimlerini bilen aynı zamanda da manevi değerlerine de son derece bağlı devlet adamlarıydı.. Sizler bu değerli şahıslar hakkında ağza alınmayacak sözler sarf ettiniz ve bu sözler içinde sizi kınıyorum” dedi.

Bodur yine konuşmasına devam edip, Sizin, konferansınızı izlemeye gelmiş bu kadar kişiye bilimsel gerçeklerden bahsetmeniz gerekirken kendinize göre doğru kabul ettiğiniz, pek çoğunun doğruluğu tartışılabilecek fikirlerinizle onlara ideolojik olarak hükmetmeye çalıştınız. Örtülü siyaset yaparak düzenin değişmesi çağrısında bulundunuz ve demokratik seçimlerle iş başına gelmiş mevcut Cumhurbaşkanımıza  “Osmanlıdan kalma,  saraylarda yaşıyor, padişah koltuğuna oturuyor. Bu düzeni yıkmaya var mısınız “ ifadeleriyle siyaset yapmanız sebebiyle sizi kınıyorum” dedi.

Fikret Bodur’un bu tepkisine yüksekokul Müdürü Mustafa Onur, Fikret Bodur’u şov yapmakla suçladı. Bodur müdüre hitaben, “burada şov yapan birisi varsa oda bu sahnededir ve buraya bir daha konuşmacı olarak adam gibi adam çağırın” diyerek tepkisi gösterdi.

Fikret Bodurun tepkisine karşı Ahmet Gürsoy geri adı atmış ve daha önce hakkında aykırı sözler sarf ettiği Osmanlı padişahlarına karşı, “Evet Osmanlının son dönem padişahlarından Abdülhamit Han İyi bir padişahtır” deyince, Fikret Bodur,” bunu ben burada uyarmadan önce yapacaktınız, ben söyledikten sonra yaptığınız konuşmayı ve önceki konuşmanızı yok sayıyorum ve sizi de kınıyor ve dinlemiyorum” diyerek konferans salonun terk etti.

Konferans salonunda dinleyici olarak katılan Eynesil Milliyetçi Hareket Partisi ilçe Başkanı Abdurrahman Gül’ü de temsil ettiği siyasi düşüncesine ihanetle suçlayan Bodur” Osmanlının sırtından siyaset yapıp oy isteyen bir partinin mensubu, Osmanlı Devletine yapılan bu kadar hakaretin karşısında sustuğu gibi “ bırak konuşsun ne var bunda” tepkisi göstermesini siyasi eziklik olarak değerlendirdi.

Öte yandan Fikret Bodur’un, Osmanlı düşmanlığına ve gündem dışı siyasete konuşmasına yaptığı tepki sonrası yüksekokul idarecileri tarafından bundan sonra okula ait hiçbir etkinliğe çağrılmayacağı bilgisini alınca açıklamalarda bulunan Fikret Bodur, Eynesil Kamil Nalbant Meslek Yüksek Okulu adına bundan önce sayısız haber yaptım. Haberlerimizle önce İlimizi, İlçemizi sonrada okulumuzu ulusal yayınlara taşıyarak olumlu katkılarda bulundum. Ki bunu karşılığında Giresun Üniversitesi Rektörü Aygül Atar Hanım tarafından teşekkür belgesiyle onurlandırılmış biriyim. Yüksek okul idaresinin bu kararıyla farklı fikirlere ne kadar tahammül edebildiğini göstermiştir. Biz Eynesil de özgür basının sesiyiz doğru bildiklerimizi de sonuna kadar ifade etmeye devam edeceğiz diyerek yüksek okulun kararına tepkisini ifade etti.

www.eynesilajans.com

Ahmet Gürsoy Kimdir?

Yeniçağ gazetesi'nin ırkçı yazar kadrosunun bir üyesidir.

Tüm insanlığın varlığını Türklere borçlu olduğunu iddia edebilecek kadar hastadır.

(bkz: https://kosebucak.wordpre...-yasayan-kac-irkci-kaldi/)

Haberi Ekleyen: Görman Hesler

Bu haber 1025 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Görele

Oto Faresi Tutuklandı

Oto Faresi Tutuklandı Görele’de çalışan oto faresi, oto boya ustası Mehmet Türkmen tutuklandı.

Görele Halkı Kazandı

Görele Halkı Kazandı Hastane branşlarına doktorlar gelmeye başladı.

Çöp Eylemine Ara Verildi

Çöp Eylemine Ara Verildi Çavuşlu çöp eylemine 15 gün ara verildi.

Görele'de İmar Vurgunu

Görele'de İmar Vurgunu Akpli Başkandan Görele'de İmar Vurgunu

Yeğen Katili Oldu

Yeğen Katili Oldu Öz yeğenini bıçaklayıp öldürdü

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss