Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Çiçek,Görelespor gecesini onurlandırdı
18 Mart 2015, 23:34

Çiçek,Görelespor gecesini onurlandırdı

Albay Dursun Çiçek,CHP Adayı olarak Görelespor gecesini onurlandırdı

Çiçek,Görelespor gecesini onurlandırdı

CHP Adayı olarak Görelespor gecesini onurlandırdı.

TSK’dan ulusalcıların tasfiyesi sürecinde sahte delillerle hapis yatmış olan Albay Dursun Çiçek,CHP İstanbul 2.Bölge Milletvekili aday adayı oldu.

Seçim kampanyası gönüllüler tarafından üstlenilen ve yürütülen Çiçek,Görele’li işadamı İlkay Yılmaz tarafından davet edildiği geceye katılarak adeta ilgi odağı oldu.

Başta CHP Giresun milletvekili ve aday adayı olan Selahattin Karaahmetoğlu olmak üzere Görele’liler,Çiçek’in yanına gelerek hoşladılar ve çalışmalarında başarılar dilediler.

Bazıları tarafından halen “Ergenokoncu”diye eleştirilen Çiçek,2.Bölgedeki en güçlü aday adayları arasında gösteriliyor.

Albay Dursun Çiçek’e çıkmış olduğu bu zorlu yolda başarılar dileriz.

Mahkeme Dursun Çiçek'e Seçilme Hakkını İade Etti

CHP'den milletvekilliği aday adaylığı başvurusunda bulunan Dursun Çiçek'in, vekillik için önünde bulunan engel, mahkeme kararı ile kaldırdı.

Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) milletvekilliği aday adaylığı başvurusunda bulunan emekli Albay Dursun Çiçek'in,vekillik için önünde bulunan engel, mahkeme kararı ile kaldırdı.

KILIÇDAROĞLU ROZET TAKMIŞTI

Ergenekon davasında ağırlaştırılmış ömür boyu, Balyoz davasında ise 16 yıl hapis cezasına çarptırılan emekli Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) rozeti takmıştı. CHP İstanbul 2'nci bölgeden milletvekili aday adaylığı için seçim çalışmalarını başlatan Çiçek,vekillik için önünde bulunan son engelin kaldırılması için mahkemeye başvurdu.

SEÇME SEÇİLME HAKKINI KAYBETMİŞTİ

Çiçek hakkında, Ergenekon davasında tutuklu yargılandığı dönemde eski özel yetkili Erzurum Savcısı Osman Şanal hakkında söylediği sözler nedeniyle 'hakaret' suçlamasıyla dava açılmıştı. Silivri 1'inci Sulh Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda Çiçek 1 yıl 6 ay hapse mahkum edilmişti. Mahkumiyet kararıyla birlikte Dursun Çiçek,TCK 53. madde kapsamında seçme seçilme hakkını da kaybetmişti.

ÇİÇEK İTİRAZ ETTİ

Çiçek, bu konuda mahkemeye başvurarak Memnu haklarının iade edilmesini istedi. Talebi değerlendiren İstanbul 78. Asliye Ceza Mahkemesi Çiçek'in yasaklanmış olan memnu haklarının iade edilmesine karar verdi. Kararda Çiçek'in Osman Şanal'a hakaret suçundan 22 Mayıs 2013'te çarptırıldığı 1 yıl 6 ay hapisle birlikte Memnu haklarını kaybettiği hatırlatıldı. Yasa gereği infazın tamamlanmasından sonra memnu hakların iade edildiği aktarılan kararda, Çiçek'in Ergenekon davasında tutuklu kaldığı sürede infazının mahsup edildiği ifade edildi.

ENGEL KALMADI

Mahkeme kararında şu ifadelere yer verdi: "22 Mayıs 2013 tarihinde verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasından sonra İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2009/191 esas sayılı (Ergenekon) dosyasında tutuklulukta geçirdiği süre nedeniyle mahsubu sonucu tümü ile infaz edilmiş olduğu anlaşıldığından, Silivri 1'inci Sulh Ceza Mahkemesinin kararı sonucu yasaklanmış olan Memnu Haklarının iadesine karar verilmiştir"

Mahkemenin bu kararı ile Çiçek'in milletvekili adaylığı için önünde yasal bir engel kalmadı.

Albay Dursun Çiçek kimdir?

Dursun Çiçek,1.1.1960 yılında Tokat'ta doğdu.Sivas Yıldızeli'ne bağlı Pamukpınar Öğretmen Okulu'nu bitirdi.1976 yılında kazandığı Kara Harp Okulu'ndan 1980 yılında dönem üçüncüsü olarak mezun oldu. Deniz Piyade sınıfıyla tanışması Foça'daki Amfibi Deniz Piyade Alay Komutanlığı'ndaki göreviyle oldu. Kara Harp Akademisi ve Silahlı Kuvvetler Akademisini de dönem ikincisi olarak bitirdi.

PKK terörüyle mücadelenin en yoğun olduğu 1990'lı yıllarda bu mücadeleye Deniz Kuvvetleri'nin özel birlikleri de katılıyordu.Çiçek, Şırnak'ta konuşlu özel amfibi taburunun komutanlığını yaptı.Şırnak'ta görev yaptığı bu dönemde Ergenekon operasyonunda tutuklanan eski özel kuvvetçi Levent Göktaş ve Kayseri Jandarma Alay Komutanı Cemal Temizöz'le birlikte çalıştığı ileri sürüldü.

Çiçek,1997-99 yılları arasında Arnavutluk‘taki Türk birliğinde de görev yaptı.

Albay Dursun Çiçek'in aynı zamanda akademik kariyeri de bulunuyor.Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme anabilim dalında doktora eğitimi yaptı ve "Örgütlerde motivasyon ve iş yaşam kalitesi üzerine bir araştırma" konulu doktora tezi hazırladı.

Çiçek,2004 yılında Genelkurmay Bilgi Destek Dairesine atandı ve Genelkurmay Karargâhında çalışmaya başladı.

2008 Nisan ayında Taraf gazetesinde yayınlanan Mart 2006 tarihli sivil toplum kuruluşları andıcının Albay Çiçek'e ait olduğu iddia edilmişti.73 sayfalık andıçta pek çok sivil toplum kuruluşuna ilişkin suçlamalar yer alıyordu.

İrticayla Mücadele Eylem Planı

12 Haziran 2009 tarihli Taraf gazetesi manşeti: "AKP ve Gülen'i Bitirme Planı"

Ergenekon zanlısı Mustafa Levent Göktaş'ın yine aynı soruşturma kapsamında tutuklanan avukatı Serdar Öztürk'ün ofisinde ele geçirilen ve 12 Haziran 2009'da Taraf gazetesinde manşetten verilen "İrticayla Mücadele Eylem Planı" başlıklı belge ile Çiçek yeniden gündeme geldi.Dursun Çiçek'in imzaladığı ileri sürülen belge Adalet ve Kalkınma Partisi ile Gülen hareketine yönelik "komplo ve yıpratma planları" içermekteydi.Haberden birkaç gün sonra Genelkurmay yaptığı basın açıklamasında "konunun ciddi görülmesi üzerine, aynı gün derhal Genelkurmay Askeri Savcılığına konunun bütün boyutlarıyla soruşturulması emri verildiğini ve belgenin Genelkurmay Başkanlığı'nın herhangi bir biriminde hazırlandığına ilişkin bir kanaate ulaşamadığını"duyurdu.

24 Haziran 2009 günü; yaptığı incelemenin ardından kararında,söz konusu belgenin Genelkurmay'da hazırlanmadığını ve imzanın Albay Çiçek'e ait olup olmadığının tespit edilemediğini belirterek takipsizlik kararı veren askerî savcılık,belgenin kaynağının kim olduğunun belirlenmesi konusunda görevsizlik kararı vererek dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.

Askerî savcılığın kararının ardından Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ düzenlediği basın toplantısında "Bugün biz bu kâğıt parçasının birileri tarafından TSK'yı yıpratma ve karalama amacıyla hazırlandığını değerlendirmekteyiz"açıklamasını yaptı.30 Haziran 2009 günü Ergenekon soruşturması savcıları tarafından sorgulanan Çiçek,İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla tutuklanarak Hasdal Cezaevine kondu.Albay Dursun Çiçek avukatı tutuklama kararına itiraz etti.

14.Ağır Ceza Mahkemesi bu defa 2'ye 1 oy çokluğuyla Albay Çiçek’in ‘İkametgahına göre kaçma şüphesi yok’ gerekçesiyle tahliyesine karar verdi.Böylece Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek'in 18 saat süren tutukluluk hali sona erdi.Soruşturma sürerken,Dursun Çiçek; bulunduğu görevden alınarak Genelkurmay Ana Karargâh binası dışında bulunan Terörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi Akademik Kurulu'nda geçici olarak görevlendirildi.4 Eylül 2009'da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargâhına atandı.

2009 Ekim ayında Genelkurmay Karargahı'nda çalıştığı belirtilen bir subay tarafından eylem planının ıslak imzalı orijinali olduğu söylenen belge bir ihbar mektubuyla beraber soruşturmayı yürüten savcılara gönderildi.Söz konusu belge Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi'nde görevli biri profesör ve ikisi uzman doktor olan üzere üç adli tıp uzmanı tarafından incelendi.Adli Tıp raporunda "belgelerdeki söz konusu imzanın Dursun Çiçek’in el ürünü olduğunun kabulü gerektiği" ifadesine yer verildi.

Bunun ardından Albay Dursun Çiçek,Ergenekon savcıları tarafından 5 saat kadar sorgulandıktan sonra mahkemeye sevkedilmiş ve 11 Kasım 2009 tarihinde ikinci kez tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir. Çiçek,avukatları tarafından tutuklama kararına yapılan itirazın kabul edilmesi üzerine ikinci kez tutuklandıktan 44 saat sonra tekrar tahliye edildi.

Daha önce üç adli tıp uzmanı tarafından incelenen belge Çiçek'in talebi üzerine üst kurula gönderildi. Adli Tıp Genel Kurulu,5 Şubat 2010 günü 4'e karşı 7 oyla imzanın Dursun Çiçek'e ait olduğuna karar verdi.Çiçek'in ikinci kez ifade vermesinin ardından Genelkurmay,askeri savcılığın ıslak imzalı belgeyi 4 kez istemesine rağmen İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın belgeyi göndermediğini açıkladı.

Orijinal belge Genelkurmay Askeri Başsavcılığı'na 2010 Şubat ayında gönderildi.1 Mart 2010 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı,belgenin gerçek olduğunu doğrulayacak yeni delillerin elde edildiğini duyurdu.Yapılan basın açıklamasında askerî savcılık tarafından Dursun Çiçek'in tutuklamasının talep edildiği fakat askerî mahkemenin talebi reddettiği belirtildi.Jandarma Kriminal Dairesi de imzanın Dursun Çiçek'in elinin ürünü olduğuna dair bir tespitte bulundu.

Çiçek,hakkında düzenlenen "Ergenekon iddianamesi" İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 29 Nisan 2010 günü kabul edildi.İddianamede "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek" ile suçlanan albay Çiçek için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.Aynı gün İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkında yakalama kararı çıkarılan Çiçek,ertesi gün İstanbul Adliyesine gelerek teslim oldu ve üçüncü kez tutuklandı.

Balyoz davası

21 Eylül 2012'de sona eren Balyoz davasında 16 yıl hapis cezası aldı.

Haber : Ali Dursun www.gorelesol.com

Haberi Ekleyen: Görman Hesler

Bu haber 691 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Görele

Oto Faresi Tutuklandı

Oto Faresi Tutuklandı Görele’de çalışan oto faresi, oto boya ustası Mehmet Türkmen tutuklandı.

Görele Halkı Kazandı

Görele Halkı Kazandı Hastane branşlarına doktorlar gelmeye başladı.

Çöp Eylemine Ara Verildi

Çöp Eylemine Ara Verildi Çavuşlu çöp eylemine 15 gün ara verildi.

Görele'de İmar Vurgunu

Görele'de İmar Vurgunu Akpli Başkandan Görele'de İmar Vurgunu

Yeğen Katili Oldu

Yeğen Katili Oldu Öz yeğenini bıçaklayıp öldürdü

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss