12 Eylül Darbesi Ürünü YÖK Kaldırılmalı

12 Eylül Darbesi Ürünü YÖK Kaldırılmalı

Özerk,Demokratik,Bilimsel Üniversite İstiyoruz!

12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından üniversiteler üzerinde bir baskı aracı olarak kurulmuş olan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bu özelliğinden 33 yıldır hiçbir şey kaybetmemiştir.

Hükümet,  YÖK’ü kaldırma talebini ısrarla görmezlikten gelmeye devam etmektedir. Siyasi İktidarların üniversiteler üzerinde hem kalemi, hem kılıcı olma işlevi gören YÖK’ün, AKP’nin Türk-İslam sentezi ideolojisi ile biçimlendirilmiş YÖK’ü neden koruyup kollamasının nedenleri ortadadır.

YÖK üniversitelerin yeni liberal politikalar doğrultusunda yeniden yapılandırılmasında  etkin rol almıştır. YÖK’ün kuruluşu ile birlikte özel üniversiteler kurulmuş, kamu üniversitelerinde paralı eğitim uygulamaları harçlarla yaygınlaştırılmıştır. 

33 yıllık tarihi boyunca YÖK’ün yapmak istediği özünde sermayeyi üniversitelerde doğrudan etkin kılmak olmuştur. Bologna süreci ve YÖK’ün buna paralel olarak hazırladığı strateji raporu “üniversitelerin bir işletme olarak kendi kaynaklarını yaratması, öğrencilerin ekonomik gelir kaynağı olarak tanımlanması, bilginin piyasa için üretilerek üniversitelerin piyasada rekabet eder hale gelmesi” vb önlemleri içermektedir. Bu tanımlamalarla birlikte özel üniversitelerin yanı sıra artık kamu üniversiteleri de işletme mantığı ile ele alınıp düzenlenmeye başlanmış, üniversitelerin kamusal niteliği büyük ölçüde ortadan kaldırılmıştır.

Kamusal niteliğin ortadan kalkması bir yanıyla üniversiteyi bilimsellikten ve toplumsallıktan uzaklaştırıp piyasa aktörü haline getirirken, diğer yandan da öğrencilerin müşteri olarak daha fazla sömürülebilmesinin önünü açmaktadır.

Bugün üniversitelerde öğrencilerinin ve akademisyenlerin AKP’nin nazarından korunabilmelerinin tek yolu sunulanı sunulduğu kadarıyla kabul etmekten geçmektedir. Buna karşı direnmenin sonucunu ise gerek “paralı eğitime hayır” pankartı asan öğrencilerin, gerekse akademik faaliyetlerinden dolayı tutuklanan akademisyenlerin maruz kaldığı baskı, şiddet ve hukuksuzlukta görmek mümkündür.

YÖK’ün ve yöneticilerinin “üniversitelerin  işini yapmak yerine siyaset yapıyordu” yaklaşımının üniversitelere biçtiği rolü göstermektedir. Yüzlerce öğrencinin tutuklu olduğu, binlerce öğrencinin 12 Eylül ürünü disiplin yönetmelikleriyle soruşturmalardan geçirildiği ve akademisyenlerin düşüncelerinin hapsedilmeye çalışıldığı bir ülkede YÖK’ün günümüzdeki mecrasının siyasal iktidarın yönelimlerinden farklı olmadığı ortadadır.

Bu nedenle Eğitim Sen olarak, YÖK’ün kuruluşunun 33.  yılında;

•12 Eylül Darbesi Ürünü YÖK Kaldırılsın Talebimizi Bir Kez Daha Vurguluyoruz!

•Şirketleşmeye,Baskılara,Kadrolaşmaya HAYIR Diyoruz! 

•Parasız,Özgür,Demokratik Üniversite İstiyoruz!

Eğitim Sen olarak, üniversitelerin bütün bileşenleri ile birlikte özgür, eşit ve demokratik bir Türkiye; özgür bilim, özerk demokratik ve kamusal üniversite için YÖK ve sahip olduğu ideoloji ortadan kalkıncaya kadar mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız.

GİRESUN EĞİTİM SEN ŞUBE YÜRÜTME KURULU