Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine

Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine

FINDIK ÜRETİCİLERİ VE GİRESUN EMEKÇİLERİ

Birinci turu 10 Ağustos’ta yapılacak olan cumhurbaşkanının kim olması için üç aday belirlenmiştir. Bu üç adaydan ikisi aslında birbirinin aynıdır. Belirlenen adaylardan Recep Tayyip Erdoğan ve Ekmeleddin İhsanoğlu’nun demokrasiyi yeterince özümseyememiş, etnik kökeni ve dinsel inançları farklı olan toplumun tüm kesimlerine eşit aralıkta duramamaları yönüyle aynı ortak paydada buluşmaktadırlar. Erdoğan ve İhsanoğlu’nun muhafazakârlık, emek ve halk düşmanlığı, sermaye hizmetkârlığı ve ABD işbirlikçiliği bakımından hiçbir farkları yoktur. Sorunları yaratanlar sorunları çözemezler. On iki yıldır iktidarda bulunan Erdoğan, tutum davranış ve söylemleriyle demokrasiyi tümüyle ortadan kaldırmış, yargı bağımsızlığı, düşünce özgürlüğü gibi demokrasinin olmazsa olmaz tüm kurallarını dinlemeyen bir tutum içerisinde kendisine karşı olan herkesi düşman ilan etmektedir. Ekmeleddin İhsanoğlu ise,  yıllardır İslam ülkeleri örgütü konferansı genel sekreterliği görevinde bulunduğu halde, bu ülkelerin hiçbir sorununu çözememiştir. Eğer çözseydi, Ortadoğu ülkeleri bugün kan gölüne dönüşmezdi. Demokrasinin tüm kurallarıyla işletildiği, herkesin demokratik haklardan eşit olarak yararlandığı, ne ezen ve ezilenin, sömürülenin, ötekileştirilenlerin olmadığı demokratik düzenden söz edememektedirler. Her ikisinin kısa bir süre önce açıkladığı nasıl bir cumhurbaşkanı olmak istedikleri yönündeki programları, soyut ve hiçbir anlam ifade etmeyen sözlerin toplamından başka bir şey değildir.

Üçüncü aday Selahattin Demirtaş ise, duruşu, söylemleri ve programı ile iki adaydan tümüyle farklıdır. Sermayenin iki adayı karşısında Demirtaş, emekçilerin ve ezilenlerin önceliğinin hakları, halkların kardeşliği, inanç özgürlüğü, demokrasi temelinde insanların nihai kurtuluşunun yolunu açan bir siyasi düzeni temsil ediyor. Programında açıkladığı, emekçilerin sorunlarının çözümü, demokratik bir Türkiye yaratılmadan hiçbir sorunun çözülemeyeceği, herkesin kabul etmek zorunda olduğu bir gerçektir. Türkiye’deki tüm halkların birbirleriyle özgürce ve kardeşçe yaşaması için yepyeni bir yaşamın kurulması, etnik sorunların Türkiye’nin demokratikleşmesiyle birlikte eş zamanlı çözümü ile mümkündür. Tüm çalışanların sendikalarında örgütlenerek hak alma mücadelesinde birlikte haklarını aldığı, grevlerin yasaklanmadığı, sendikaya üye olmaları nedeniyle hiçbir çalışanın işine son verilmediği demokratik bir Türkiye’de yaşamak herkesin hakkı olmalıdır. Yeni demokratik yaşamın kadınların öncülüğünde gerçek anlamını bulacağını, tüm canlıların yaşam hakkını savunmanın en temel ilkelerinden olduğunu açıklaması, tüm oyların Selahattin Demirtaş’a verilmesi için yeterli ve bir o kadar da haklı bir gerekçedir.

Demokratik bir Türkiye yaratılması için diğer illerde Selahattin Demirtaş’a yoğun bir ilgi vardır. Aynı ilginin Giresun’da da olduğunu gözlüyoruz. Bu nedenle Giresun fındık üreticilerinin, HES’lere karşı mücadele edenlerin, emeği ile geçinenlerin, emekten yana partilerin, emek örgütlerinin ve genel olarak tüm Giresun halkının oylarını Selahattin Demirtaş’ı oyları ile desteklemeye çağırıyoruz.

HALİT KESKİN           AYKUT BİNGÖL          METİN APAYDIN

EMEK PARTİSİ            SYKP GİRESUN           HDP GİRESUN

GİRESUN İL                 İL TEMSİLCİSİ              İL TEMSİLCİSİ