Türkmenlerin Türkiye'ye isyanı

Suriye’deki Türkmenlerin Türkiye’ye isyanı

Irak ve Suriye'de Türk soydaşlarımız açlık ve sefaletin yanı sıra yobaz ışid militanlarına karşı nasıl yaşam savaşı veriyor?

Halep Bölgesi’nde 100 kadar Türkmen köyü IŞİD tarafından ele geçirildi. 41 Türkmen köyü ise savunmada beklerken Türkmenler Türkiye’ye “Silah gönderemeyebilirsin, yardım gönderemeyebilirsin. Ama beni vuran IŞİD’i nasıl sınırlarından geçirirsin?” sorusunu soruyor.

İsmini açıklamak istemeyen bir köy muhtarı, yaşananlarla ilgili “Bizim sıkıntılarımız çok büyüdü, insanlarımız evlerinde kalamıyor. Bizi kesecekler. Gelip insanlarımızı götürüyorlar. Giden dönmüyor. Bu ne zulumdür. Beşar’ın zulmünden de kötü bunların zulmü. Beşar bizim düşmanımız. Bu belli. Hattımız var savaşıyoruz. Ya bunlar hainler. Bunlar dinsizler, bunlar kitapsızlar. “İnsan kesmek” ne demek? İnsanlık mıdır bu? Nedir benim suçum? Sen nereden gelmişsin? Kimsin sen? Ne yapıyorsun burada? Ben kendimi müdafa etmeyeyim mi? Namusumu müdafaa etmemeli miyim?” dedi.

Köy muhtarı sözlerine şöyle devam etti:

“Ailelerimizi Türkiye’ye göçmen yapmışız. Ailemiz orada, çünkü korkuyoruz. Benim kızımı götürürlerse, ailemi götürürlerse ne yaparım ben? Herşey çekilir namus çetin…

Bak yine ay ile yıldızın altına gidip sığınıyoruz. Yine de Allah razı olsun. Kapıyı açmasa bizim hakikaten hayatımız cehennem olmuştu. Kapıyı açtı bereket versin. Türk devleti namusumuzu himaye etti. Namusumuza sahip çıktı. Kızlarımız eşlerimiz; bütün hepsi Türkiye’de.

Biz buradayız; köyde erkekler olarak bulunuyoruz. Hadi bizi gelip keserler de ya kadınlarımıza dokunurlarsa halimiz nice olur…”

“ÖNCE BAĞLAYIP SALLA SONRA İPİ KES. İNSANLIK MI BU?”

Köy muhtarı; “1.5 yıl kadar önce İstanbul’a gittik. Bir toplantı yaptık, Türk devletinin hepsi geldi. Hatta cumhurbaşkanının temsilcisi bile geldi. Erdoğan geldi, Davutoğlu geldi, Mehmet Şandır geldi. “Siz Suriye Türkmenleri olarak Lazkiye Türkmeni, Humus Türkmeni, Halep Türkmeni, İdlip Türkmeni, olarak birlik olun. Biz size yardımcı olacağız. Sizin orada ızdırap çekmeniz bizim kabahatimiz. Siz çok baskı altında yaşadınız. Şimdi birlik olun biz size maddi ve manevi olarak destek olacağız dediler…” ifadelerini kullandı.

“Koskoca Türk devleti. Biz dedik; sırtımızı dağa dayadık, güvendiğimiz dağa kar yağdı. Bizi şimdi kesiyorlar, asıyorlar. Rızkımız gidiyor. Namusumuz gidiyor. Namusumuzu Türkiye’ye kaçırdık; kaçıramadığımızı el altında sakladık. Türk devleti de yalnızca dinleyip seyirci oluyor. Bize yazık; ilkin Müslüman’ız, sonra kardeşiz. Önce bağlayıp salla, sonra ipi kes; insanlık mı bu?” diyen köy muhtarı “Biz de Türk’üz. Türkmenliği bıraktık, itseler de kaksalar da bundan vazgeçmeyeceğiz. Yeter artık hayatımız cehennem oldu. Beşar’a da diyeceğiz “biz Türk’üz” dünyaya da diyeceğiz “biz Türk’üz”. Kestiklerini kessinler, kalanlar biraz hava alsın… Nedir bu; ne yapsak kurtulamıyoruz” diyerek şöyle devam etti:

“Recep Bey merhametli adam, Gazze’ye neler yaptı. Yardım gönderdi. Bize de vaatler verdi. Şimdi gelip halimizi görmeli. Öldük bittik biz. Bizde namaz kalmadı gençler gitti. Artık bıçak kemiğe dayandı.

Ne yapalım; gelsinler toplansınlar. Bize bir yol göstersinler. “Biz o yola geleceğiz” dedikleri yola geleceğiz. Ne yapalım çaresiz kaldık.

Biz terörist değiliz. Muhalif Kemal Kılıçdaroğlu; o da bize yardımcı olsun. Bütün muhalifler MHP’de. Bizi dinlesin, bizim halimizi sorsun. Muhalefeti bize yapmasın. Bunu devletin içinde yapsın. Demokrasi güzeldir. Muhalif olmak güzeldir. Bak burada muhaliflik yok”

TÜRKMEN BİR KIZA TECAVÜZ EDİP BANA İNTERNETTEN SEYRETTİRDİLER

Firaz Paşa Tabur Başkan Yardımcısı, “Türkiye, sınırından IŞİD’in serbestçe girip çıkmasına bir müdahale etmezse, demek ki İŞİD’e göz yumuyor. Burada beni vuran adama, bana silah sıkan adama nasıl göz yumar? Ondan sonra biz de gece gündüz çatış babam çatış! Desteği kesilmiyor. Onun destekçisi oluyor. Ona destek gelecekse, benim savaşım daha çok sürecek burada. Ben baş edeceksem de baş edemez hale geldim” dedi.

Başkan Yardımcısı sözlerine şöyle devam etti:

“Dini inançları da bir tuhaf Alevi desen Alevi değil, Nusayri desen Nusayri değil. Sünni de değil. Benim köyümü ele geçirmişler. Evimin eşyalarını hepsini almışlar. Komşum sormuş “neden evi boşaltıyorsunuz diyet olur”. “Bunların evleri malı namusu bize ganimettir” demiş. Nasıl İslam’ın malı İslam’a ganimet olur? İslam’ın namusu İslam’a ganimet olur mu?

Türkmen bir kıza tecavüz edip bana internetten seyrettirdiler. Aklımı kaçırıyordum. Elimdeki telefonu parçalamışım”

“IŞİD İÇİNDE ESAD’IN KOMUTANLARI DA VAR”

“Esad’ın IŞİD içinde adamları var” diyen Firaz Paşa Tabur Başkan Yardımcısı, bu durumu şu sözlerle açıkladı:

“İŞİD’in içerisinde bir ensarlar var bir de muhacirler, Ensar yerli demek Suriyeli yani. Muhacirler ise başka ülkelerden gelenlerden oluşuyor. Komuta kademesinde de iki kişi oluyor biri ensar, diğeri muhacir. Muhacir bu toprakları bilmediğinden ensara ihtiyaç duyuyor. Muhacirin yapamayacağı pisliği ensar ona yaptırıyor. Ensarlar burada hapis cezası olan hapçılar esrarcılar; şebbialar da var onların içerisinde

Esad’ın komutanları da var; sakalı uzatmış, saçı uzatmış. Sızma şeklinde Rakka’daki hacze bir arkadaş onbaşı rütbesinde bir askeri tanıyor.

Zaten gümrük kontrolü yapmalarından muharebat oldukları belli; üç defa birşey demeni istiyor, mesela üc defa “Alo” de… Ses kontrolü yapıyor. Afganistan’dan gelen adam nereden biliyor muherabatların tekniklerini? İçinde kalmasa bilir mi? O teknikleri IŞİD’ler de kullanıyor.”

“SINIRLARINDAN SOKUP KÖSTEK OLMA”

Firaz Paşa Tabur Başkan Yardımcısı “Türkiye’den bir Türkmen olarak talebiniz nedir?” sorusuna şu cevabı veriyor:

“Türkiye’ den talebiniz nedir, dersen bir türlü, Türkmen olarak dersen bir türlü olur. Türkmen olarak istersem; ben senden her şeyi isterim. Yani sen beni sabaha kadar dışarlasan da ben seninim. Din ırk kardeşliği var. Bugün bende, Allah esirgesin yarın sende de olabilir. Daha önce de olmuştu. Benim atalarımdan Çanakkale’de şehit var Gidersiniz orada mezarlara bakarsınız; paşa soylu… Bizim milletimizden biri Osmanlı’da Paşaymış. Bu soyadı bize oradan kaldı.

Ben istediğimde her şeyi istemem gerekecek, çünkü ben zordayım. Bugün bana destek olmuyorsan, benden başka günde isteme o desteği. Bizim şu an en çok sıkıntımız silah. En basit varilleri görüyorsunuz; varil vurmak için de uçak savar lazım.

Türkiye’ye “gel de IŞİD vur” demiyorum. Destekçi ol, destekçi olamadığın yerde de sınırlarından sokup köstek olma.”

HALEP’DE VARİL DEHŞETİ

Ululararası savaş hukukuna göre; yasaklanan varil bombaları Suriye’de çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine yol açıyor.

Halep’de Türkmenlerin yaşadığı Hüllük - Bağrıyanı’a geçen ay ardı ardına düşen üç varil ile 120 sivil hayatını kaybetti. Bu saldırıdan sonra birçok Türkmen aileler Halep’i terk etmek zorunda kaldı. Halep’de sadece parasızlık yüzünden şehri terk edemeyenler ve köyde kalacak yerleri olmayanlar kalıyor.

TÜRKMENLERİN SAYILI KURŞUNU VARKEN IŞİD’İN HER ASKERİNDE GECE GÖRÜŞ DÜRBÜNÜ VAR

İSİD’in elinde ağır ve modern silahlar da Türkmen Cephesini zorluyor. Ellerinde sadece kalaşnikof ve beş adet en büyüğü 14.5’luk doçka bulunan Türkmenler için savaşmak her gün daha da zorlaşıyor. Sayılı kurşunla cepheye gidiyorlar. Bazen günlük kurşun aldığımız bile oluyor, diyorlar. Askerlere maaş veremiyorlar. Ailesine bakmakla yükümlü gençler ordudan ayrılıp Türkiye’ye göç etmek zorunda kalıyor. Askerler sadece, günde iki öğün yemek yiyebiliyorlar. Bazı tumenlerde bu kadar da yemek bulunamıyor.

Buna karşılık İŞİD’in her askerinin elinde gece görüş dürbünü bulunuyor. IŞİD’in askerlerinin sağdan direksiyonlu lüks araçlara bindiğinden bahsediliyor. Ağır silahları var.

Bir Türkmen askeri ise “Biz aslında şimdi savunmanın da savunmasındayız” diyor.

İsmini açıklamak istemeyen Bir Türkmen gazeteci ise; “IŞİD ve Nusra cephesi birlikte savaşırken Nusra cephesinin içinde çok sayıda Türk vardı. IŞİD Nusra’dan ayrıldıktan sonra IŞİD’in tarafına katılan çok Türk oldu. Sonra bunların bir kısmı ayrıldı. Bir kısmı hala duruyor. Halep bölgesindeki en büyük Türkmen kasabalarından, IŞİD’in kontrolündeki Çobabey’de bir önceki emir Türkiye’liydi. Ayrıca Türk cumhuriyetlerinden; Kazakistan, Özbekistan, Azerbeycan’dan da katılanlar da çok var. Dünyanın her yerinden gelen selefiler var içlerinde. Hatay üzerinden yoğun bir biçimde geliyorlar. Şimdi Kilis bölgesi de ellerine geçti. Oradan da girişleri çoğaldı. O bölgede ortak çalıştıkları kaçakçılar var. Bölgeden de Suriye’ye geçişleri çok rahat yapıyorlar” diyor.

IŞİD TÜRK SINIRINDA 18 KM’LİK BİR ALANI KAPATMIŞ

Gelen bilgilere göre; Türkiye tarafında, Çobanbey’in karşısındaki Çıldıroba köyünden Üç kubbe köyüne kadar 18 km’lik bir bölümde IŞİD, sivillerin geçişini engellemiş Bu 18 km’lik bölümü şimdi sadece IŞİD kullanıyor. Bu bölgede hem kaçakçılık yapıyor hem de Suriye’ye geçişleri sağlıyor. Bu bölgeyi kapalı bir hale getirmiş neredeyse. Halep’den Türkiye’ye kaçmaya çalışan insanlara bu bölgeyi kullanmak isteyince geçişlerine izin vermiyorlar.

AMAÇ TÜRKMENLERİ BÖLGEDEN ÇIKARTMAK MI?

IŞİD Halep bölgesinde 100 köyü ele geçirdi. Türkmenlerin elinde ise sadece 41 köy kaldı. Şimdi bu köylüler de İŞİD’in her an köylerine gireceği korkusuyla bekliyorlar. 21 Haziran günü İŞİD kontrolü dışındaki bazı köylere yazı gönderdi.

IŞİD’i bekleyen halkın 48 saat boyuca gergin bekleyişi sonunda IŞİD Ahtarın’ı aldı. Ahtarın ertesi gün yeni bir çatışma ile tekrar Türkmenlerin eline geçti.

“Ahtarın ve çevresi, Türkmenbarih ve çevresi, Dudıyan ve çevresi Cakeköyü'nü boşaltmanız için size 48 aat müddet veriyoruz. Biz burada kairlere karşı savaşacağız.

Çobanbey Emiri”

Bir tarafta Esad diğer tarafta IŞİD ile savaşan Türkmenlere, yardım gelmediği sürece daha fazla dayanmaları zor görünüyor. Türkmenler bölgeyi terk ederlerse, Esad ve İŞİD birbirleri ile savaşır mı bilinmez ama Türkmenlerin bölgeyi terk etmesi için birbirlerine ihtiyaç duydukları kesin.

Yaşananlara müdahale edilmemesi ise, yeniden şekillendirilen bu topraklarda Türkmenlerin istenmediği tespitini akla getiriyor. Türkmenler ise Türkiye’yi anlayamıyor ve şu soruyu soruyor:

“Silah gönderemeyebilirsin, yardım gönderemeyebilirsin. Ama beni vuran IŞİD’i nasıl sınırlarından geçirirsin?”

Haber : Lale Ertuş - Odatv.com