Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Sulak alanlar artık korumasız
06 Nisan 2014, 00:45

Sulak alanlar artık korumasız

Sulak alanlar yok olacak

Sulak alanlar artık korumasız

Hükümet Sulak Alanlar Yönetmeliği’ni sil baştan değiştirdi. Sulak alanlar “önemli” ve “önemsiz” gibi bir ayrıma tabi tutuluyor. Taşocakları ve hidroelektrik santral projeleri gibi faaliyetlerde ÇED süreci, usul ve esaslarını bakanlığın belirleyeceği tek bir raporla sınırlandırılarak devre dışı bırakılıyor. Yönetmelik İstanbul’daki 3. Havalimanı projesinin önündeki engelleri de kaldırıyor.

Çevreye ilişkin kararları eleştiri konusu olan hükümet, yine tartışmalı bir değişikliğe imza attı. Sulak Alanlar Yönetmeliği sil baştan değiştirildi. Bir alanın “sulak alan” olarak belirlenebilmesi iyice zorlaştırıldı. Bunun için tam 4 aşamanın geçilmesi öngörüldü. Ayrıca sulak alanlardaki “tampon bölgelerde” açılacak taş ocakları, hidroelektrik santral projeleri, motorlu taşıt, çimento üretimi, evsel atık transfer istasyonu kurulması gibi faaliyetlerde ÇED süreci usul ve esaslarını bakanlığın belirleyeceği tek bir raporla sınırlandırılarak devre dışı bırakıldı.

Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Eski yönetmelikle karşılaştırıldığında ise çevre için tartışma yaratacak sonuçlar ortaya çıktı. Kuru dereler yönetmelik kapsamından çıkarıldı. Arazi ve su kullanım planlamalarında, sulak alanların işlev ve değerlerinin korunması “esas” olmaktan çıkarılarak “gözetimle” sınırlandırıldı.

Yönü bile değiştirilebilecek

Sulak alanları besleyen akarsular ile yüzey sularının yönlerinin izin alınmak şartıyla değiştirilmesinin önü açıldı. Sazlık alanlarda ekonomik ve ticari önemi olan bitki türlerinin kesimine izin verildi. Sulak alanların belirlenmesinde de değişikliğe gidildi. Bir alanın ulusal öneme sahip sulak alan olup olmadığının belirlenmesi için 4 aşamanın geçilmesi gerekecek. Önce Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından etüt ve envanter raporu hazırlanacak. Bu rapor atama ile gelen bürokratların çoğunlukta olduğu “mahalli komisyona” sunulacak. Mahalli komisyon onay verirse dosya bakanlığa gidecek. Bakanlık da onay verirse dosya bu kez çoğunluğunu bakanlıklardan gelen temsilcilerin oluşturduğu Ulusal Sulak Alan Komisyonu’na gelecek. Bu kurul da alanın sulak alan olduğunu kabul ederse dosya yeniden bakanlığa iletilecek. Son olarak bakanlık bölgeyi sulak alan olarak tescil ve ilan edecek.

Komisyonda da değişiklik

Mahalli öneme sahip sulak alanın belirlenmesinde ise önce bakanlık tarafından hazırlanan rapor mahalli komisyonda görüşülecek. Sonra Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün onayına sunulacak. Genel müdürlüğün de onay vermesi halinde alanın sınırları tespit edilecek. Ayrıca Ulusal Sulak Alan Komisyonu’ndan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü’nün çıkarılması da dikkat çekti.

Özel mülkiyet kuşkusu

Su kuşlarının kuluçka yaptığı, konakladığı veya kışladığı alanlar ile nadir ve nesli tehlikedeki kuş türlerinin üreme bölgelerini kapsayan “mutlak koruma bölgelerine” ilişkin dikkat çeken bir değişikliğe gidildi. Yönetmelikteki “Bu alanların zorunlu olmadıkça özel mülkiyete konu
olmaması esastır” ifadesi soru işareti yarattı. Böylece nesli tehlikedeki kuş türleri için yaşamsal öneme sahip alanların özel mülkiyete konu olmasına da kapı aralandı.

Sulak alanlar yok olacak

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, yönetmelikle sulak alanların yok olacağına vurgu yaptı. Sulak alanların “ulusal önemi haiz sulak alanlar” ve “mahalli önemi haiz sulak alanlar” olarak ikiye ayrıldığına dikkat çeken Bozoğlu, “mahalli önemi haiz sulak alanların”, Uluslararası Önemi Haiz Sulak Alanlar Sözleşmesi’nin (RAMSAR) kapsamına girmediğini belirtti. “Sulak alanın ulusalı, mahallisi olmaz” diyen Bozoğlu,yönetmelikle “mahalli önemi haiz sulak alanların” koruma bölgeleri kapsamının dışına çıkarıldığını da vurguladı. Bozoğlu, bu alanlarda imar çalışmaları yapılabileceğini, rantın, talanın hukuki zemininin tamamlandığını bildirdi. İstanbul için planlanan 3. havalimanı projesinin
2.5 milyon ağacın, 70 sulak alanın, 8 derenin yok edilmesine neden olacağına işaret eden Bozoğlu, “Bu sulak alanlar, ‘mahalli önemi haiz’ olarak tanımlanmakta ve yapılaşmaya açılması kolaylaştırılmaktadır. Bozoğlu, düzenlemenin ipt
ali için dava açacaklarını bildirdi.

Mustafa Çakır/ Cumhuriyet

Sulak Alanlar Koruma Altına Alınıyor

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, sulak alan koruma bölgelerinin 23’ünün yönetim planları hazırlandığını belirterek, “Türkiye’de 300’den fazla sulak alan bulunuyor. Bu alanların 135’i ise uluslararası öneme sahip ve toplam alanları 1 milyon 645 bin hektarı aşıyor” dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, son yıllarda etkisini daha fazla hissettiren iklim değişikliğine karşı sulak alanları koruma altına alıyor. Türkiye’de uluslararası öneme sahip sulak alanların sayısı ise 135’e yükseldi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, tespit edilerek uygulamaya aktarılan sulak alan koruma bölgelerinin 23’ünün yönetim planları hazırlandığını belirterek, “Türkiye’de 300’den fazla sulak alan bulunuyor. Bu alanların 135’i ise uluslararası öneme sahip ve toplam alanları 1 milyon 645 bin hektarı aşıyor” diye konuştu.

RAMSAR ALANI 14’E YÜKSELDİ
Ramsar Sözleşmesine Türkiye’nin, 1994 yılında taraf olduğunu ifade eden Bakan Eroğlu, 2002 yılında Ramsar alanı sayısının 9 iken bugün bu sayının 14’e ulaştığını belirtti. Türkiye’nin, Ramsar Sözleşmesi listesinde yer alan özellikle bu 14 alan başta olmak üzere, sınırları içerisindeki bütün sulak alanları korumayı ve geliştirmeyi uluslararası düzeyde taahhüt ettiğini vurgulayan Eroğlu, bu doğrultuda çalışmalarını yürüttüklerinin altını çizdi.

1950′Lİ YILLARDA SITMA İLE MÜCADELE İÇİN SULAK ALANLAR KURUTULDU
Dünya Sağlık Teşkilatı’nın sıtmayla mücadele çalışmaları kapsamında, 1950’li yıllarda Türkiye’de 118 bin hektar büyüklüğünde sulak alanı kurutulduğunu belirten Eroğlu, “Bunun dışında kuruyan herhangi bir sulak alan bulunmuyor. Kuruma riski altında olanlara da Bakanlığımızca iyileştirme yönünde müdahaleler yapılıyor. Son yıllarda etkisini daha fazla hissettiğimiz iklim değişikliğinden sulak alanlar da menfi yönde etkilendi. Bunun önüne geçmek ve sulak alanlarımızı koruyup geliştirmek için Bakanlık olarak birçok proje yürütmekteyiz” şeklinde konuştu.

KONYA, AKGÖL ESKİ HALİNE KAVUŞTU
1970’lerde kuruyan Akgöl’ün, ‘Sulak Alanlar ve İklim Değişikliği Projesi’ kapsamında, 2011 yılında alanda su tutulabilmesi için bir sedde inşa edildiğini ve kuşların yuvalamaları için yapay adalar oluşturulduğunu ifade eden Eroğlu, “Göl bir yıl içerisinde eski haline kavuştu ve yaban hayatı tarafından yeniden bir cazibe merkezi olma noktasına geldi” dedi.
Yüzde 90 oranında kuruyan Konya Ereğli sazlıklarında çalışmaların devam ettiğini bildiren Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “2012 yılında bir proje ile alanın restorasyon çalışmalarına başlandı. Teknik uzmanlar tarafından belirlenen bölgelerde tabi malzeme ile seddeler yapılıyor ve bu sayede Ereğli Sazlıkları’nın yılın 365 gününde ıslak halde tutulması sağlanacak” ifade etti.

“YILDA 130 MİLYON METREKÜP SU BEYŞEHİR GÖLÜ’NE AKTARILIYOR”
Beyşehir Gölü’nden sulama maksatlı aktarılan su miktarının yıllık 350-400 milyon metreküpe ulaşmasından dolayı kurak dönemlerde gölün su seviyesinin düştüğünü vurgulayan Veysel Eroğlu, şöyle devam etti:
“Gölün bu su eksikliğini gidermek maksadıyla Derebucak Havzası’nın sularını Beyşehir Gölü’ne aktaracak bir proje geliştirildi. Proje kapsamında Derebucak Prof. Dr. Yılmaz Muslu Barajı inşa edildi. Bu barajda tutulan suları Beyşehir Gölü’ne aktarmak maksadıyla iletim kanalları ve tünel açıldı. Kısaca Gembos Derivasyonu adıyla anılan bu tesisler ile yılda 130 milyon metreküp suyun Beyşehir Gölü’ne aktarımı gerçekleştirildi. Beyşehir Gölü’nden sulama maksatlı çekilen suların tamamlanan başka tesislerce karşılanması ile kurak periyotlarda da tabii hayatın devamı sağlandı.”

“KURUMAYA YÜZ TUTMUŞ KIRŞEHİR SEYFE GÖLÜ ESKİ HALİNE GETİRİLDİ”
Tamamen kurumaya yüz tutmuş, Seyfe Gölü’nün su seviyesinin, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından geliştirilen proje ile eski seviyesine getirildiğini söyleyen Eroğlu, “Drenaj kanallarının havza çıkış kısmına toprak sedde yapılarak tamamen kapatıldı. Havzadan bugüne kadar herhangi bir şekilde su tahliyesi yapılmadı. Seyfe Gölü’nü besleyen üçüncü pınar olarak adlandırılan Malya kısmından göle su takviyesi yapılarak su seviyesinin eski haline dönmesi sağlandı” dedi.

“SULAK ALANLARIN HER BİRİNDE AYRI BİR ÇALIŞMA VAR”
Türkiye’deki bütün sulak alanların her birinde ayrı bir çalışmaları olduğunu belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
Kayseri ilimizdeki Sultansazlığı kuruma tehdidiyle karşı karşıya kalmıştı. Bakanlığımızın yaptığı çalışmalar ile bugün bu alanlarımız muhteşem bir güzelliğe kavuştu.  Geçmişte çeşitli sebeplerden dolayı kuruyan Antalya Elmalı civarındaki Avlan Gölü de yeniden birçok kuşun uğrak mekânı haline geldi. Bursa’da bulunan Uluabat Gölü’nde su sirkülasyonu istenilen seviyede olmadığından göl tabanı canlıların bulunmadığı bir göl halini almaya başlamıştı. Uluabat Gölü’nü besleyen Mustafakemalpaşa Çayı üzerine tesis edilen HES projesi ile hem temiz enerji üretmeye başlandı hem de santralden bırakılan bol oksijenli ve daha hızlı su akıntısıyla göl içerisindeki su sirkülasyonu artırıldı. Manyas Gölünü besleyen Manyas Çayı’na yaptığımız tesisler ile göldeki su seviyesini aşırı oranlarda azalıp artmasının önüne geçildi. Bafa Gölü’ne ise yağışlı sezondaki temiz su verilerek göl adeta yıkandı, tuzluluğu azaltılarak bu sayede göldeki balık ve kuş çeşitliliğinde artış sağlandı.”

SUNİ SULAK ALANLAR DA YABAN HAYATI İÇİN ÖNEMLİ
Tabii sulak alanların yanında barajlar ve göletler aslında yaban hayatı için son derece önemli habitatlar olduğuna dikkati çeken Eroğlu, “Ramsar Sulak Alan sınıflandırması içinde Yapay Sulak Alanlar başlığı içinde ele alınıyor. 135 adet uluslararası öneme sahip sulak alan listemiz içinde başta Yedikır ve Seyhan barajları olmak üzere suni sulak alanlar da bulunuyor” açıklamasında bulundu.
- SULAK ALANLAR KORUMA ALTINA ALINIYOR
- ULUSLARARASI ÖNEME SAHİP SULAK ALAN SAYISI 135’E YÜKSELDİ
- ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU:
- “TÜRKİYE’DE 300’DEN FAZLA SULAK ALAN BULUNUYOR, BU ALANLARIN 135’İ İSE ULUSLARARASI ÖNEME SAHİP VE TOPLAM ALANLARI 1 MİLYON 645 BİN HEKTARI AŞIYOR”

kırşehirmedya

Haberi Ekleyen: Görman Hesler

Bu haber 769 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Çevre

Çavuşlu Halkı Dilekçe Yağdırdı

Çavuşlu Halkı Dilekçe Yağdırdı Giresun Valiliğine dilekçe yağdırdılar.

Balık stoku tükeniyor

Balık stoku tükeniyor Prof. Dr. Sarı: “Balık bu sene olsa seneye olmaz."

Giresun Valiliği Suç İşliyor!

Giresun Valiliği Suç İşliyor! Mahkemenin kesin kapatma kararını tanımayan Vali Ünlü Çavuşlu'ya çöp dökmeye devam ediyor.

Dere Talanı İstifa Getirdi

Dere Talanı İstifa Getirdi Özel İdare sekreteri vekil Öztürk tartışması istifa ettirdi

Çanakçı'da HES Mücadelesi

Çanakçı'da HES Mücadelesi Nihat Öztürk yazdı

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss